Denizin ve güneşin keyfini kumsalıyla bütünleştiren, yıllar öncesinde doğayla medeniyetin buluşmasına hayran kalacağınız zamansız bir kent Patara. Uçsuz bucaksız plajındaki deniz ve kumun bir olduğu plajından ayrılabilirseniz geniş bir alana yayılmış antik kentte zamanda yolculuk sizleri bekliyor.

Çeşitli konaklama ve restoran seçenekleriyle dinlenme olanağı bulacağınız Patara’da 48 saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

​Kaputaş Plajı

Patara Antik Kenti

Xanthos Vadisi’nin güney ucunda, adeta denize, diğer bir deyişle dünyaya açılan bir kapı olan Patara’nın uçsuz bucaksız plajında rüzgârı ve muhteşem denizinin dalgalarını yüzünüzde hissedin. Denizden çıktığınızda sizi sarmalayan ipeksi kumlardan ayrılmanız zor olacak. Ayrıca Patara antik kentinde eski eserlere veya tiyatronun taşlarına dokunmak sizi zamanda bir yolculuğa çıkacak.

Caretta CarettaPatara denilince akla gelen belki de 18km uzunluğunda Türkiye’nin en uzun kumsalıdır. Kumsal Caretta – Caretta kaplumbağalarının üreme alanıdır ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının özel çevre koruma bölgelerinden birdir. Plajda ziyaretçilerin kaplumbağaların üreme alanları için yönlendirmeler olmakla birlikte bu nadir ekolojik ortamın sürdürülebilirliğinin sağlanması için büyük hassasiyet gösterilmektedir. Böyle benzersiz bir görüntüye şahit olmak ve sürecin çeşitli evrelerini gözlemleyebilmek ziyaretçiler için eşsiz bir tecrübedir.

Kum Tepeleri

Patara daha önce de bahsedildiği gibi Eşen çayının getirdiği kumlardan dolayı ilgi çekici kum tepeleriyle doludur. Eski Türk filmlerindeki pek çok çöl sahnesinin çekiminin yapıldığı Patara’da sizde kamera açınızı ayarlayıp çöldeymişçesine selfie çekebilirsiniz Sonrasında masmavi denizde gözlerinizi dinlendirip günbatımında uçsuz bucaksız kumsalda geçirdiğiniz günün yorgunluğunu unutabilirsiniz.