Antik dönemde Pamfilya’nın en önemli liman kenti olan Side, 350-400 metre genişliğinde bir yarımada üzerinde kurulu.
Günümüzde Kaleköy olarak anılan antik Simena, küçük bir Likya kıyı kentiydi.
Türkiye'nin en büyük doğal mağaraları arasında olan Karain Mağarası, önünde bulunan traverten ovasından 150 metre, denizden ise 430-450 metre yükseklikte.
Reçelciliğin bir sanayi haline geldiği günümüzde, geleneksel ev reçelciliği de Antalya’da canlı bir şekilde yaşatılır.
Zengin florası olan, 33 hektar alana sahip, 18 metre yükseklikten dökülen, çam ağaçlarının arasında bir doğa harikası.
Muhteşem doğası, ağaçları, doğal şelaleleri ve havuzlarıyla adeta bir yeryüzü cenneti. Kanyon aynı zamanda dünyaca ünlü Likya Yolu’nun üzerinde konumlanır.
Portakal üretiminin yaklaşık %23’ü Antalya’da yapılır. Yetiştirilen portakal türleri içerisinde özellikle Finike Portakalı, dünyaca tanınan bir lezzete sahip.
Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür.
Deniz sahilinden 25 metre yükseklikteki mağara, Antalya’nın ikinci önemli Prehistorik merkezi. Mağara, ziyaretçillere sürekli açık bir arkeolojik SİT alanı.